Sinan Güler: Kariyerimde Attığım En Önemli Adımlar Milli Takımda Gerçekleşti.

 

Milli takım kaptanımız Sinan Güler ile 2017 Avrupa Şampiyonası’ndan , Galatasaray’ın Eurocup ve BSL hedeflerine ve altyapılara kadar uzanan bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Ebru Erdoğan: 2004-2006 Yılları arasında CarollCollege’de forma giymiş bir oyuncu olarak Türkiye ve Amerika liglerini karşılaştırabilir misin?

Sinan Güler: Amerika’daki en büyük fark –üniversite liginin bir parçası olduğu için- kendi yaş grubumdaki insanlarla karşılıklı oynayabiliyor olmaktı. O dönemden sonra Türkiye’ye gelip profesyonel olarak oynamaya başladığımda gördüğüm en büyük fark tabii ki basketboldaki seviyeydi. Ancak altyapılarda benim okuduğum zamanda Türkiye’nin ve Avrupa’nın çeşitli yerlerinde fundamental daha iyi öğretiliyordu.

 

E.E: Oyuncuların mental olarak hazırlanmasında  farklılıklar var mıydı?

S.G: Üniversite ortamında olduklarından ve sistem ona müsait olduğundan dolayı üniversite eğitimi gördüğün bir ortamda oynuyorsun. Üniversitede olan başka spor dallarıyla ilgilenen insanları izleme şansı buluyorsun. Antrenörler genelde eğitmen noktasında oluyorlar ve mentörlük yaptıkları zamanlar çok oluyor.

 

E.E : Altyapı yıllarında Amerika’da unutamadığın bir anını paylaşabilir misin?

S.G.:CarollCollege’de okuduğum senelerim hem basketbol hem insan olarak çok büyüdüğüm seneler olduğunu söyleyebilirim. Orada hayata dair bir çok şey görmeye başladım. Merakım daha da fazla arttı. Her mezun olan oyuncunun kendi evinde oynadığı son resmi maçı olan bir gece vardı. O maçı son saniye topuyla kazanmıştık. Unutamadığım maçlar arasında yerini aldı.

 

E.E : 2017 ‘ de Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağız. Takımımızın kaptanı olarak milli takımla ilgili düşüncelerin neler?

S.G : Ben 2008’den bu yana A Milli Takım’ın bir parçasıyım ve her sene o yoğun temponun içerisindeyim. Kariyerimde attığım en önemli adımlar milli takımla gerçekleşti. Milli takım kariyerimde yükselişe geçmemde yardımcı oldu. Bunu yanında 2010 ‘ da yapılan Dünya Şampiyonası gibi bir şampiyona yaşamak ve tecrübe sahibi olmak oyuncu olarak herkesin bulamayacağı bir ortam. 2017 Avrupa Şampiyonası’nda da aynı şekilde oldukça büyük bir heyecan yaratacağımıza inanıyorum. Burada önemli olan son birkaç senedir kabuk değiştiren milli takımın artık kendi kimliğini bulmuş olması. Çünkü yabancı kuralı ile birlikte çok daralan ama çok iyi bir potansiyele sahibiz. Sadece bu potansiyeli en iyi şekilde kullanabileceğimiz ortamları nasıl yaratacağız?Bunu görmemiz ve tespit etmiş olmamız gerekiyor.

 

E.E : Buradan yola çıkarak yabancı kuralı ile ilgili neler düşünüyorsun?

S.G : Yabancı kuralı Türkiye’nin lig olarak pazarlanabilmesi ve ligin kalitesi açısından artı olan yönleri de olanama eksi olan yönleri  de olan bir konu. Bunlar ayrı şekillerde tartışılır. Ama bence Türk sporcular için yarattığı ortam şu an negatif olarak gözükse de tersine dönme ihtimali de var. Çünkü süre almak isteyen Türk oyuncular kendilerini geliştirmek için mücadele vermeye başladılar. Oynamayı yaşamak , tecrübe kazanmak adına 2.lige kaymalar yaşandı. Ayrıca çoğu takımda görüyor ki düşük ücretlerle gelen yabancı oyuncu her zaman takıma aynı katkıyı vermiyor. İnanıyorum ki bir denge bulunacak kuralın içerisinde altyapıya ve Türk Basketbolu’nun geleceğini taşıyacak olan oyunculara kulüplerin de destek olacağı bir ortam sağlanacak ve eninde sonunda doğru bir yol bulunacaktır.

 

E.E : Senin kariyerinde katkısı olan yabancı oyuncular kimler?

S.G : Anadolu Efes’te Charles Smith ve BootsyThornton , Carlos Arroyo , VlademirMicov … Bu isimlerin gerçekten basketbol kariyerlerini ve tecrübelerini takip etmek bile basketbol hakkında yeni bilgiler öğrenmeyi sağlıyor.

 

 

E.E : Galatasaray’ın sezon içerisindeki hedefleri neler?

S.G : Türkiye Ligi’nde bir ya da iki tane ekstradan mağlubiyet aldığımız bir dönem var. Ama onun dışında istediğimiz şekilde ilerlediğimizi söyleyebiliriz. Yoğun tempo içerisinde bireysel sakatlıklar vs. derken ilk yarıda çok ekstra aksilikler yaşamadık. Bu ay içerisinde Eurocup’ın ve Türkiye Kupası’nın önemli olduğu noktalara geldik. Bununla beraber üç kulvarda da kupayı kaldırmak istiyoruz. Bunu yapabilecek kadroya sahibiz. Sadece oyunumuzu daha istikrarlı hale getirmek gerekiyor. Eurocup’ta biraz da rakiplerimizin maçlarına bağlı kalarak grubu birinci bitirmek önümüzü çok açabilecek bir ortam sağladı. Eurocup’ın zorluklarının farkındalığıyla başarılı bir biçimde yürümek istiyoruz.

 

E.E : Sence Galatasaray’a taraftar ilgisi azaldı mı?

S.G : Bu sene bir tık daha az gibi…Aynı zamanda Eurocup’ta oynayışımız , geçen sene yaşananların olumsuz yansımaları bu azalışa etken olabilir. Ama inanıyorum ki maçların önemini gördükçe ve bizim oynadığımız basketbol ilerledikçe daha da fazla gelmeye başlayacaklar. Ayrıca çoğu önemli lig maçımızı pazartesi günleri oynadık. Bu durumda taraftarı etkileyebiliyor.

 

E.E : Altyapılarla ilgili düşüncelerin neler? Mesela Galatasaray ‘ın altyapısını takip edebiliyor musun?

S.G : Açıkçası çok takip edemiyoruz. Bireysel olarak söylemem gerekirse basketbolun içerisinde o kadar çok olunca bir yerden sonra kafamı boşaltmak için basketbol adına hiçbir şey düşünmüyorum. Ama altyapılarla ilgili söyleyebileceğim en önemli şey aralarında eskiden beraber basketbol oynadığım kişilerin antrenör olduğunu bildiğimden dolayı özellikle ufak kulüpler daha fazla oyuncu yetiştirme yönünde ilerliyorlar. Büyük kulüpler daha fazla başarı için uğraşıyorlar. Eskiden büyük kulüpler de küçük kulüpler de başarını yanında oyuncu yetiştirmeyi de hedefliyorlardı ve çok daha fazla oyuncu oynama şansı yakalıyordu. Şu an baktığımda milli takıma giremeyen oyuncular ilerisi ile ilgili fırsat bulamıyorlar gibi geliyor bana. Ama bu da yavaş yavaş değişecektir diye düşünüyorum.

 

 

E.E : Aktif olarak basketbolu bıraktığında neler yapmayı düşünüyorsun?

S.G : Kulüpsel bağda bir şeyler yapmayı düşünmüyorum. Çünkü oyuncu olarak yaşadığım yoğun kariyeri antrenör ya da yönetici olarak yaşamak istemediğimi düşünüyorum.

 

E.E: Yeğenlerinin basketbolla arası nasıl? Basketbolcu olacaklar mı?

S.G : Emre daha 10 aylık, Selim de henüz çok ilgili değil. Acelesi de yok. Kendi istediği zaman ilgilensin istiyoruz.

 

E.E : Basketbol dışında neler yapıyorsun?

S.G : Kendi işlerime yoğunlaştığım dönemler oluyor. Yeni bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Ailemle ve dostlarımla vakit geçiriyorum. Diğer yandan da Melek Yatırımcılık ‘la uğraşıyorum. Onu devam ettirecek araştırmalar yapıyorum diyebilirim.

 

E.E.: Bu hoş sohbet için ve bize zaman ayırdığın için çok teşekkür ederiz.

S.G.:Rica ederim…

 

Röportaj : Ebru Erdoğan

Fotoğraflar : Pelin Kuzu – Ebru Erdoğan