Memduh Öget: ‘’Türk Basketbol Hakemliği Çok İyi Yolda’’

 

 

Türkiye Basketbol Federasyonu eğitim sorumlularından Memduh Öget ‘ le hakemlik adına samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

 

PELİN KUZU :  Türkiye’de gelmiş geçmiş basketbol hakemleri için de hem Dünya Şampiyonasın da hem de Avrupa Şampiyonalarında maç yöneten sayılı hakemlerden birisiniz. Peki Memduh Öget hakem olmaya nasıl karar verdi?

MEMDUH ÖGET : Basketbol oynuyordum. İyi bir oyuncu değildim ancak basketbolu çok seviyordum. Basketbol hayatımın sonuna gelmiştim. Tesadüf bir kurs açıldı. O kursa katıldım ve hakem oldum. Biraz şans yardım etti diyelim.

 

P.K. : Hakemlikte başarılı olmak için pek çok unsur var. Maç izlemek, hakem izlemek, zaman ayırmak, mümkün olduğunca fazla maç yönetmeye çalışmak ve kurallara hakim olmaya çalışmak gibi… Siz bunların yanında hakemliğin aynı zamanda yetenek işi olduğuna inanıyor musunuz?

M.Ö. : Öncelikle yüzde elli çalışmak gerek. Antrenmanınızı yapacaksınız, kural kitabını okuyacaksınız, kaideleri bileceksiniz. Bunların yanında maç seyretmek ve çok maç yönetmek de oldukça önemli.

 

P.K. : Hakemlik hayatınızda unutamadığınız bir olay var mı?

M.Ö.:  Evet gerçekten unutamadığım ve aslında pek hoş olmayan bir olay var.Maçta oyuncu yere düştü;üzerine basmamak için oyuncunun düşmesiyle ıslanan zeminden sıçramayı denedim ve bunun sonucunda düşerek ön çapraz bağlarımı kopardım.

 

P.K. :Oyuncunun kim olduğunu ya da hangi takımın maçı olduğunu hatırlıyor musunuz?

M.Ö.: Maç Ülker Spor’ un maçıydı ve oyuncu Harun Erdenay’ dı.

 

P.K. : Hakemlik yıllarınıza ait en çok özlediğiniz aklınıza gelen ilk anı nedir?

M.Ö. :Kadınlar  Avrupa Şampiyonası finali Fransa – Rusya ve Dünya Şampiyonası finallerinde Brezilya – Arjantin maçları  oldukça güzel ve unutulmaz anılarımdır.

 

 

 

 

P.K. : Hakemlik hayatınızda özellikle Karşıyaka taraftarının sevgisini kazandığınızı biliyoruz. Karşıyaka taraftarı bilindiği gibi fanatikliğiyle ünlenmiştir. Bu fanatik taraftar grubunun bile sevgisini ve güvenini kazanmanın sırrı nedir sizce? Genç hakemlere bu konuda ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

M.Ö. : Birincisi Karşıyaka taraftarı fanatik ama gerçekten Türkiye ‘de kuralları en iyi bilen taraftar grubu. Nerede, neye müdahale edeceklerini çok iyi biliyorlar. Eğer sizin dürüstlüğünüze inanmışlarsa ,   bir tarafa çaldığınızı diğer tarafa da çalıyorsanız sizi baş tacı yapıyorlar. Yeter ki inansınlar size güvensinler.

 

P.K. :Türkiye Basketbol Federasyonu’nda eğitim sorumlusu ve değerlendirici olarak görev yapmaktasınız. Bu, en alttan en üste pek çok hakemle karşılaşmanız ve izlemeniz anlamına geliyor. Aralarında kendi gençliğinize benzettiğiniz biri var mı acaba?

M.Ö. : Alttan gelen iyi hakemler var. İsim vermemek lazım ama alttan gerçekten çok iyi gelen, çalışan, yetenekli ve bu işi seven hakemler var.  Çok daha iyi; üst seviyelere gelecek arkadaşlar olduğuna inanıyorum.

 

P.K. : Özellikle alt klasmandaki ve il hakemleri için soruyorum. Sizin onlarda gördüğünüz en olumsuz ve en olumlu yönler neler?

M.Ö. : Gençlerimizin daha fazla emek harcıyarak bu işi severek çalışmaları halinde bir sorunla karşılaşacaklarını sanmıyorum.

 

P.K. : Türkiye ‘nin pek çok ilinde hakem eğitimiyle sorumlusunuz. Klasman hakemleri için soruyorum. Türkiye ‘de hakemlik adına hakemlerimizde gördüğümüz en olumlu ve olumsuz özellikler nelerdir?

M.Ö. : Olimpiyatlar, Dünya Şampiyonaları ve Avrupa şampiyonalarında Türk hakemleri çok üst seviyede görev alıp çok iyi hakemlik yaptılar. Ayrıca bu turnuvalarda  maç yöneten  hakem sayımız çok arttı. Gençlerimiz bu örnekleri görüyorlar ve bunların sayesinde vizyonlarını  daha da geliştirmeleri gerekiyor daha büyük hedefler düşünmeliler. Bunun için  hakemlerimizin çok daha fazla maç seyredip kuralları çok iyi algılamaları lazım.  Olumsuzluk görmüyorum şu anda. Türk basketbol hakemliği çok iyi yolda. Üst düzey maçların çok iyi yönetildiğini söyleyebilirim.

 

 

 

 

P.K. : Eşiniz de çok uzun yıllardır basketbol camiasının içinde üst liglerde teknik komiser olarak görev yapmakta. Bunun avantajları ve dezavantajları neler?

M.Ö. : Avantajı  yok. Dezavantajı eve gidiyorum yemek yapıyorum. Camları silmeyi, diğer işleri söylersem yandık! Bu sefer gün almaya çalışanlar olacak… smiley

 

P.K.: Öget ailesi için geleceğin önemli bayan basketbolcularından birini yetiştiriyor diyebiliriz. Türkiye'de bayan basketbolu için neler düşünüyorsunuz? Dört yabancı oyuncu oynatılması ve alt yapıdan gelen oyuncularla ilgili düşünceleriniz neler?

M.Ö.: Dört yabancıya oyuncuya kesinlikle karşıyım. Türk oyuncuları oynatamıyoruz. Oynatamadığımız için de milli maçlarda sorun yaşıyoruz. Yabancı sayısının sınırlandırılması gerektiğine inanıyorum. Alt yapıdan oyuncu yetişmesi için üst liglerde oynayan yabancı oyuncu sayısının sınırlandırılması ve Türk oyuncuların daha fazla süre alması gerek.

 

P.K.: Bu hoş ve samimi sohbet için ve bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

M.Ö.: Rica ederim, ben teşekkür ederim.